yorum Hasan Durmuş
şiir müjgan Akyüz Dündar Yorum Ahmet Ormancı
Bağımsızlık Savaşı
Hayat geniş zamanda gezdirirken bizleri
Aşk, dar zaman hızına sığmaya çalışıyor
Pembede gezindikçe sevenlerin gözleri
Aşktan öte duyguyla sevdaya alışıyor
Geceyi Gündüz Yapar İçerdeki Sevdeniz
Belki bir hayal, rüya... Belki de ölüyorum
Aynadaki eşime umutla gülüyorum
Tekbir
Düşe kalka yüzerken ömrümün denizinde
Ölüm sesleri duymak hüzün veriyor bazen
Bugün var görünenler yoklukların izinde
Giderken alacağı yalnızca beyaz kefen
Hipnoz
Geniş adımlarla geçti gencecik bulut
Ciğerleri soğuk sudan üşümüş
Öksürse yağmur yağacak
Gümüş gibi parlayacak kaldırımlar
Üç Mertebe
Mutluluk göz çöplüğü, kirpiğin süpürdüğü
Kaçan bakışlar vardır pardonların ucunda
Mutluluk söz çöplüğü, dudakların sürdüğü
Makyajsız kalır aşklar ayrılık sonucunda
Gayya
Vakit; suç işlemeye ayarlandıysa eğer
Geceler cin çağırır gündüzler de şeytanı
Nârsız meleğin bile sağı yandıysa eğer
Günâh gözlü semâdan inen kokuyu tanı
Aciz
Yolun sonu acîbse yüz yıl kalsan ne yazar
Başına ayağına kurşun alsan ne yazar
İfade edilmezse kelimenin ma’nâsı
Hangi cümle kâfidir anlatmaya şu nâsı
Nâsı nâs yapan elbet, kalbindeki ra’nâsı
Gel dostum, tövbeye gel! Tövbeler aşka akar
Öyle bir aşktır ki bu, suyla ateşi yakar
Mavi özgürlük çiçeklerim
Besteci hüküm giymiş / beste halkın dilinde!
Şarkılar söylenecek, siz yapsanız da darbe
Kulağınıza küpe şu sözümü bilin de
’Şehit olur!’ İnancı, evladı yollar harbe
Dokuz Sıfat Bürün Gel
Sözlerin feryadını, cümlenin anlamını
Ayrılığa yormadan, sormadan öylece gel!
Aşk kitabıyla dolu kalp evimin camını
Sayfalar yırtılmadan, kırmadan öylece gel!
elkâri Kefenimde Gümüş Olsun Aklarım
Utanınca aynalar günün ağarmasından
Suçlarım b/arınıyor gölgemin kemiğinde
Nâr yakıyor yüzümü, nurun uyarmasından
Pişmanlıkla d/ağlanmış gözümün iliğinde
Tövbeye hasret kanım, zikir arzular canım
Allah’ın nur evine taparken mutî yanım
Yorum Fatih Şahin Işık
Aşk mecradan sapmakta
Bakındım telâşeyle odamda sağa sola
Her tabloyla derdime bir dert daha ekledim
Aklım senli dünümde gözüm düşüyor yola
Meşakkatli gözlerin füturuyla bekledim
Ölüm de çözüm değil
Aşkın’ dün de, bugün de bana ezgiydi keza
’Dinsiz’ olsa hak etmez belki de böyle ceza
Görünmüyor âtimde kavuşmaya alâmet
Bana düğündür senin resmettiğin kıyâmet
Mahşer kurulduğunda feryadımı duyar da
Mutluluk kıyâmetim kopar mı o diyarda
Sevgin; hâlâ düşümde sanki boyun askısı
Çıksa artık yazgımdan nâr’ın ağır baskısı
Be Besmele
Akşamcı dörtlüklerde sözcük günah içerken
Kötüye gül takardı sarhoş olunca kalem
Ayyaş ilham meleği ikiyi dört seçerken
Dışına kir akardı, şerre dalınca kalem
Kötüye gül takardı sarhoş olunca kalem
