Yorum Fatih Şahin Işık
Aşk mecradan sapmakta
Bakındım telâşeyle odamda sağa sola
Her tabloyla derdime bir dert daha ekledim
Aklım senli dünümde gözüm düşüyor yola
Meşakkatli gözlerin füturuyla bekledim
Bil ki seni beklemek doğum sancısı gibi
Seni beklemek inan talihsizlik terkibi
Yıllar zulüm yüklerken kelebek kanadıma
Gönderdim bilinmeze, canıma ok sapladım
Sağanak yağmur gibi gam yağarken adıma
Ruhumu eze eze bitmeyen dert topladım
Seni hâlâ beklemek aklıma hakaret mi?
Böyle bekleyebilmek yoksa bir marifet mi?
Gecelerin bedeni çarmıhlara gerildi
Mevsimlerin başında hoşçakala alıştım
Gitmelerin nedeni, kuşkular gösterildi
Verdiğin kasavetin çözümüne çalıştım
Çaresizce beklemek huzurumu terkediş
Seni beklemek her gün kana hasret zerkediş
’Son’ yazılan sahnede sonu kabul etmeyip
Aynı filmi yeniden başa alıp izledim
Unut onu diyene asla kini gütmeyip
Sabrı boğan sabrımla yollarını gözledim
Her gün seni beklerken yanmaya daldı ömrüm
Mahzun olmuş kalbimle bil ki kısaldı ömrüm
Destursuzca haykırdım sesimi duyman için
Ayrılık korkusuna biçare el uzattım
Gururumu da kırdım aşkımı sayman için
Viran olan gönlümü yalnız senle kuşattım
Seni bunca beklemek kör kütük bir sarhoşluk
Gelmemen ihtimali âtimi saran boşluk
Nar yakan düşlerimde tek sanayken temâyül
Beni biraz avutan gözyaşımdaki tuzdu
Aşkım, Mecnun aşkına oluyorken tekabül
Dil susuz, dudak susuz vaha bile susuzdu
Kaç kitap yazmam gerek hasreti anlatmaya?
Bakışımın özeti yetsin vuslat tatmaya!
Varlığın yoksa bile gölgen beni öpmekte
Kurşun sıksın göğsüme eğer dolmuşsa vadem
Yarınlar seni ister, hayalini tepmekte
Mahşere koyma aşkı dayanmıyor iradem
Bak, s/aklandı aşkımız fırtınalar kopmakta
Bitir şu bekleyişi! Aşk, mecradan sapmakta
Müjgân Akyüz Dündar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder