Cünüp Kent
Bazen bir dünya taşır da seni
Memleketinde garip olursun bazen
Yüreğine dost eli değsin dersin de
Kapılar kapanmış görürsün bazen
Selâmı unuttukça dünyanın kerih sesi
Gözlerde yaban sinyal gevezelik yapmaya başlar
Dudaklar perçinli
Dudaklar suskun
Delikanlı insanlar on sekizinde yorgun
Birçok kişi kırgın dününe ve ânına
İç karartan düşleri acılara aşina
Kavgalar yürüdükçe bu kentin yollarında
Gün öldüren umutlar aktarılır yarına
Ateşi de kardeşçe bölüşmeyi bilmeden
Kalkmayı öğrenip düşene el vermeden
Geçip gidiyor umarsız insanlar
Umarsızlık yarası aldığımız yaralar
Buzu döven kül gibi
Sırılsıklam zift gibi
Yağmur denize taşır kentin öfke atıklarını
Zehirlenir mavisi ve siyah kokar
Ölüm gibi, yas gibi
Yarı yolda kalmış iyilikler
Genizden Çıkamayan çığlıklar
Donduran kış gibi, çıkmaza çıkış gibi
Kent kirli, kent cünüp
Bir fincan su ile
Boy abdesti almış gibi
2012
Müjgân Akyüz Dündar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder