30 Mayıs 2021

espri ve fıkralarıyla ünlüler böl.4

 


espri ve fıkralarıyla ünlüler böl.4

1946 yılı Kastamonu doğumlu İsmail Özcan Beyin derlediği kitaptan alıntılardır.


ONA ÇIKILMAZ İNİLİR

Yazar ve edebiyatçılarımız arasında en fazla nüktesi bulunan kişinin Süleyman Nazif (1869—1927) olduğuna sanıyoruz ki kimsenin şüphesi yoktur. Kurtuluş Savası öncesinde İstanbul'a asker çıkaran İngiliz ve Fransızların aleyhine, "Piyer Loti 

Hitabesinde ağır sözler söylediği için bazı Türk büyükleri ve İngilizler tarafından Malta Adasına sürülen Süleyman Nazif, yürekli bir vatanperverdi de. 

Süleyman Nazif in en zıt olduğu kişilerden biri Abdullah Cevdet'miş. Esas mesleği doktorluk olan fakat hep yazarlıkla meşgul olmuş bulunan Abdullah Cevdet’in aleyhine kullanılabilecek her fırsatı Süleyman Nazif değerlendirirmiş. 

Süleyman Nazif bir gün Bab-ı Âli yokuşunda bir tanıdığına rastlamış, ona nereye gittiğini sormuş. Tanıdığı: 

— Abdullah Cevdet’e çıkıyorum, diye cevap vermiş. Süleyman Nazif bu cevap üzerine tanıdığına kızmış: 

— Abdullah Cevdet’e çıkılmaz, inilir; çünkü o yüksek değil, alçak biridir! 

************************

ABDULLAH CEVDET VE DİN 

Abdullah Cevdet, zamanında dinsizliği ile tanınan ve böyle tanımasından da gocunmayan biriymiş. Süleyman Nazif e bu konuda ne düşündüğünü sormuşlar, şu cevabı vermiş: 

— Abdullah Cevdet’in dinsizliğinden anlayın ki din iyi bir şeydir. Eğer din kötü bir şey olsaydı Abdullah Cevdet dindar olurdu. 

******************

SAMİMİYET 

Süleyman Nazif e bir gün, Abdullah Cevdet’in nasıl bir adam olduğu sorulmuş. Süleyman Nazif bu soruya "Çok samimi adamdır, sîretini suretinde taşır." diye cevap vermiş. 

(Abdullah Cevdet’in, çiçek bozuğu suratı sebebiyle çirkin bir görünüşü varmış. İçinin kötülüğünü dışına da yansıtmıştır, demek istemiş.) 

************************


BEN DE BİTİRECEKSİNİZ DİYE KORKUYORDUM 

Abdullah Cevdet, bir ara Shakespeare’in bütün eserlerini Türkçe ’ye çevirmeye başlamış. Bir iki çevirisini yayımlamış. Fakat çeviriler hiç başarılı değilmiş. Shakespeare’in eserlerine lâyık bir tercüme yapamamış. Abdullah Cevdet bu tercüme isine devam ettiği bir sırada bir gün Süleyman Nazif’e demiş ki: 

— Nazif, biliyor musun, su Shakespeare’i çevirme isini bitirmeden öleceğim diye korkuyorum. 

Süleyman Nazif bu yakınmadan yararlanarak kendi korkusunu açıklamış: 

— Abdullah Cevdet, ben de tam aksine Shakespeare’i çevirme isini ölmeden önce bitireceksin diye korkuyorum. Herkes Shakespeare’in eserlerini ölümsüz diye bilir, sen onları Türkçe ’ye çevirmekle ölümlü olduklarını ispatladın!.. 

************************

GECE YATISI 

Süleyman Nazif’in Abdullah Cevdet’i iğneleme merakı dostları tarafından ölümünden sonra bile sürdürülmüştür, I.Alaaddin Gövsa bir gün şu olayı anlatmış: 

Abdullah Cevdet, Süleyman Nazif’in kabrini ziyarete gitmiş. Bu sırada Süleyman Nazif mezardan basını kaldırıp, 

"Aramızdaki kırgınlığa rağmen beni ziyaret etmenden son derece memnun kaldım. Fakat bu kadarla yetinmeni istemem, seni muhakkak gece yatısına da beklerim." demiş. 


*************************


SİZ NEHRİ 

Değerli edebiyatçı Abdülhak Şinasi Hisar, çok nazik bir insanmış. Hiç kimseye "sen" diye hitap etmezmiş. Kardeşiyle bile "siz" diye konuşurmuş. Süleyman Nazif, Abdülhak Şinasi Hisar’ın ağzından hiç sen lafı çıkmadığını görünce biraz da alay olsun diye sormuş: 

Yahu Abdülhak Şinasi, sen zaman zaman Paris’e gider orada kalırsın. Acaba orada Sen (Sein) nehrine de mi "siz" nehri diyorsun? 


***********


İKİ DİL

Süleyman Nazif in oğlu Sait Nazif, çocukken babasına sormuş: 

— Baba, Fransızcayı sen mi iyi bilirsin, yoksa Victor Hugo mu? 

Süleyman Nazif, oğlunun gözündeki değerini yitirmemek, Victor Hugo’nun da hakkını yememek için söyle cevap vermiş: 

— Victor Hugo Fransızcayı benden iyi bilir; ama ben de Türkçeyi ondan iyi bilirim. 


******************************

DOĞRUSU 

Sedat Simavi, çıkarmakta olduğu "Resimli Gazetece, yazıdan çok resme ağırlık veriyormuş; yazarlara da, yazılarını mümkün olduğu kadar kısa tutmaları ricasında bulunuyormuş (resimlere fazla yer kalsın diye). Süleyman Nazif, Sedat Simavi’nin 

bu anlayışla çıkardığı gazete için: 

— Bu aslında Resimli Gazete değil, Gazeteli Resim, dermiş.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...