03 Eylül 2013

Mucize bitkiler











DUT PEKMEZİNİN FAYDALARI;


-Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
-Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
-Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
-Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
-Sporcular için bir enerji deposudur.
-Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
-Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.
-Gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarında etkilidir.
-Çocuklarda sıklıkla rastlanan pamukçukta da yaygın olarak kullanılır.





"Üzüm çekirdeği şifa kaynağı"

Üzüm çekirdeği bazı kanser türleri üzerinde baskılama rolü oynuyor.

EGE Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından Kuşadası'nda düzenlenen Uluslar arası

 23'üncü Tarım ve Gıda Uzmanları Kongresi'nde Dr. Şebnem Kavaklı ve

 Dr. Burçak İşçi tarafından hazırlanan tebliğde üzüm çekirdeğinin şifa

 kaynağı olduğu ve bazı kanser türleri üzerinde de baskılama rolü oynadığı ifade

 edildi.

"Üzüm Tohumu" başlıklı tebliğin sunumunu yapan Ege Üniversitesi Bahçe

 Bitkileri Araştırma Görevlisi Dr. Burçak İşçi üzümün günlük olarak hangi dozlarda

 alınması ve nasıl tüketmemiz gerektiği, tablet ve likit tüketim

 konularında  ayrıntılı bilgi verdi.

Dr. Burçak İşçi, "Üzüm ülkemiz için çok önemli bir üründür. Üzüm, zengin maddeler

 içermekle beraber sağlık sektöründe de kullanılıyor. 100 gram üzüm besin değeri

 açısından 350 gram et ve 1.5 kilogram süte eş değer. Özellikle kuru üzüm

 çocukların beslenmesinde çok önem arz etmektedir. Artı 2 dediğimiz kana karışan

 bir yapısı olduğundan çocukların ve yaşlıların günlük olarak tüketimleri önemli. Ve

 siyah üzüm hiç kolesterol içermiyor" dedi.








Badem tüket sağlıklı kal

İngiltere’de bulunan East Anglia Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre C ve E

 vitamini ve selenyum içeren badem, fındık, yumurta, yağ ve tohum gibi maddeleri

 daha çok tüketen insanlar daha sağlıklı oluyor.


Bu vitaminler pankreas kanserine karşı antioksidan görevi görüyor ve kansere

 yakalanma riskini yüzde 67 oranında azaltıyor. 


Kabızlık sorununun çaresi doğada gizli

Sinameki ve Aloe Vera gibi laksatif bitkiler; kabızlığa ve hâlâ kanıtlanamasa da

 tümör oluşumuna iyi geliyor. Ancak bu tarz bitkilerin ve aynı içerikli ilaçların, doktor

 önermeden kullanılmaması gerekiyor

Laksatif (bağırsak yumuşatan) bitkiler; en çok botanik ürünler arasındaarasında yer

 alıyor. Sinameki ve İspanya'da kutsal kabuk anlamına gelen Cascara Sagrada adı

 verilen bitkiler; kabızlık için reçetesiz ilaç kullanımında FDA (Amerikan Gıda ve İlaç

 Dairesi) onayını aldı. Ancak doğada başka laksatif bitkiler de bulunuyor. Birçoğu

 farklı isimlerle bilinen bu bitkiler, diyet takviyesi niteliğindeki ürünlerin içeriğinde

 de yer alıyor. 

KREM YAPILIYOR 


Laksatif bitkilerin yararı saymakla bitmiyor. Örneğin; kemoterapik etki göstererek

 tümör oluşumunu azaltıyor ama laksatif bitkilerin her zaman antioksidan ve

 antitümör etkileri bulunmuyor. Laksatif kategorideki bitkiler arasında Aloe Vera

 (Sarı Sabır) ve Hint yağı (Ricines Comminitus) da bulunuyor. Aloe Vera ve diğer

 Aloe'ler; yıllardır kozmetik firmalarınca cildin yumuşatılması ve nemlendirilmesi

 amacıyla krem, losyon ve merhemlerde kullanılıyor. Bu ürünler cildi besliyor ve

 nemlendiriyor. 


Bunca zaman masamızdaymış Fesleğen

Akdeniz mutfağında bol bol tüketilen ve yemeklere lezzet katan fesleğen, insan

 sağlığını da olumlu etkiliyor. Fesleğen tüketiminin; kalp sağlığına, ödemlere, DNA

 hasarına iyi geldiği, gündelik stresle bile savaştığı biliniyor


Fesleğen, öncelikle bir aroma artırıcı olarak bilinmesine rağmen genel sağlık ve

 birçok hastalıkla savaşta da önemli bir bitkidir; anti-inflamatuar, anti bakteriyel ve

 anti-stres özellikleri bulunur. Doğru bir fesleğen seçimi için, öncelikle yapraklarının

 taze görünümlü, parlak ve yeşil olmasına dikkat edilmelidir. Yaprakları koyu, lekeli,

 kesik, yırtık ve sararmış olan fesleğenler tercih edilmemelidir. Fesleğen,

 buzdolabında veya dondurucuda saklanmalıdır ve organik olduğundan emin

 olunmalıdır. Fesleğen, kuru ve serin yerde olmak şartıyla altı ay boyunca muhafaza

 edilebilir. Özellikle tazesi çok yararlı olmasına rağmen, kurutulmuş olarak tüketilen

 çayının da sayısız faydası bulunur. 


DNA HASARIYLA MÜCADELE 

Yunanca' da 'kraliyet' anlamına gelen, binlerce yıldır bir bitkisel ilaç olarak kullanılan

 fesleğen, günümüzde de en yaygın sağlık sorunlarıyla mücadele yollarından biri

 olmaya devam ediyor. İçerdiği yüksek antioksidan yağları, K vitamini ve ağır

 miktarda kalsiyum ile besin değeri açısından çok zengin olan fesleğen; DNA

 hasarına karşı mücadelede son derece etkilidir. Fesleğen, reyhan ve nane benzeri

 yapraklar; beta-kariyofilen içerir. Beta-kariyofilen de; artrit ve inflamatuar bağırsak

 hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili bir maddedir. Fesleğenin en büyük

 faydalarından biri, kişiyi DNA hasarından korumasıdır. Yani, genetik bilginin

 depolanmasını korumaya yardımcı olur. DNA; kromozom olarak adlandırılan

 işlevsel birimlerdir. Kromozomlar, hücre içinde genetik değişimlere uğrayabilir ve

 kanserin büyümesine bağlı DNA mutasyonlarına veya serbest radikallerin

 aktivasyonuna neden olabilir.



Karpuz aç karnına yenilmeli

Beslenme uzmanı Selma Uçar, karpuzun faydasından tam yararlanmak için aç

 karnına ve çekirdekleriyle tüketilmesi gerektiğini belirtti.


Karpuzun bol miktarda B ve C vitamini içerdiğini, bu sebeple vücuda zindelik ve

 enerji verdiğini vurgulayan Uçar, ayrıca antioksidan özelliği ile iyi bir kanser

 koruyucusu olduğunun altını çizdi. Karpuzun yağ ve kolesterol içermediğini ayrıca

 iyi bir lif kaynağı olması sebebiyle bağırsakları çalıştırdığını ve bağırsak

 hareketlerini düzenlediğini ifade eden Uçar, "Karpuz bu özelliği ile bağırsak kanseri

 türlerinden koruyor. Sindirim sorunu yaşayan kişilere aç karnına bol bol karpuz

 yemelerini öneriyoruz. Karpuz iyi bir bağırsak çalıştırıcı. Ayrıca büyük bir kısmının

 su olması sebebiyle yazın artan sıvı ihtiyacını gideriyor ve böbrekleri çalıştırarak

 idrarı düzenliyor."



Mandalina her derde deva

GÜNDE iki veya üç mandalina yemek şeker hastalığı dışında kalp krizi riskini de

 azaltıyor. Kanada’nın Western Ontario Üniversitesi’nde,

 bir ay süreyle sadece mandalina ekstreli su ile normal su verilen iki grup denek

 hayvanı arasında fark görüldü.


Mandalinalı su içenlerin çok daha sağlıklı olduğu gözlendi. Mandalinaya rengini

 veren ‘Nobiletin’ pigmentinin çok güçlübir antioksidan içerdiği, yanlış beslenme

 kaynaklı hücre hasarlarını kısa sürede giderdiği, diyabeti önlediği, ayrıca kalbe

 giden damarların yenilenmesini sağladığı belirlendi. 



Ayçekirdeği kanser hücrelerinin çoğalmasını engelliyor!

Ayçekirdeğinin vücudun zarar görmüş hücrelerinde DNA onarımı ve sentezini

 sağladığı, kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği ortaya çıktı.


Türkiye'de sıkça bulunan ayçekirdeğiyle ilgili yapılan araştırmalar,

 besinin vücudun zarar görmüş hücrelerde DNA onarımı ve sentezini sağladığı,

 kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği ve vücudun eskimiş veya anormal

 hücrelerden kurtulmak için kullandığı kendi kendini imha mekanizması olan

 apaptozu uyardığı ortaya koydu.


Dünyadaki birçok sağlık kuruluşu ayçekirdeğin sağlık açısından faydalarını

 doğrularken, yapılan yeni araştırmalar ise ayçekirdeğinin insan sağlığı üzerindeki

 olumlu etkilerini ortaya çıkarmaya devam ediyor.


Yalnızca çeyrek bardak ayçekirdeğiyle günlük E vitamini değerinizin yüzde 90'dan

 fazlasını karşılayabiliyor. Ayçekirdeği, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde

 çok önemli bir rol oynayan E vitamini bakımından olağanüstü bir kaynak olarak

 göze çarpıyor.


Ayçekirdeği, DNA dahil hücre zarları ve protein yapısını okside eden ve zarar veren

 serbest radikaller ve maddelerin etkilerine karşı hücrelerin korunmasına da

 yardımcı oluyor. Bu besin maddesi, kan dolaşımının korunmasına ve alyuvar

 (RBC) üretimine de yardımcı oluyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...