Kentimin İşvebaz Mavisi
Şehrimde bütün renkler şivesini konuşur
Dinlerim gürültüyü deniz kabuklarında
Hırçın alfabesiyle söyleşirken dalgalar
Kentin deniz diliyle susulur sahilinde
Serince bir masalın üşüten o sonunu
Kulaklarım duydukça kalbimde kış oluşur
Şehrimdeki çiçekler mevsimleri konuşur
Samsun'un mavi gözlü şaha kalkmış denizi
Günlüğüme damlıyor kumların sırlı izi
Düşlerimi korkutan göklerdeki kargalar
Göklerde karga yorar, yerde ise kavgalar
Ne kavgalar uyuttum şu maskeli kıyıda
Asabî görünüşü insanları aldatır
Sesinin duru ritmi tebliğ gibi ulaşır
Seher vaktinde öldüm Meryem oğlu İsa'da
Buralarda zikrettim Muhammed ve Musa'yı
Martı olunca yüzüm, bakışımla keşfettim
Uçsuz bucaksız suda doksan dokuz esmayı
Samsun'un mavi gözlü şaha kalkmış denizi
Seması duvak gibi, bulutlar dizi dizi
Şehzadeler doğmadı hiç sarayı olmadı
Kentimin sularında deniz kızı kalmadı
Her bir giden geriye dublörünü bıraktı
Soyundu tarihteki cumbalı konakları
Eski tadı vermedi botokslu suratları
Ha güzelmiş ha çirkin, aşkın sebebi bu mu?
Kente aşık olmaya yeter mavi tutkusu
Bu kenti sevmek için yeter deniz kokusu
Kentimde ölmek bile göğün anlık uykusu
Samsun'un mavi gözlü şaha kalkmış denizi
Her cemrede düşürdü suyun aşkına bizi
Şehrimde bütün renkler şivesini konuşur
İşvebaz mavi ise işvesini konuşur
Hece ölçü 14, yalnızca dörtlükler hece şiir kuralları ile
2011
Müjgân Akyüz Dündar