23 Eylül 2013

Firavun esi asiye


 Firavun'un Karısı Hz. Âsiye


Kur'an-ı Kerim'de adı övgüyle geçen namlı kadınlardan biri de Hz. Âsiye'dir. Yaşadığı dönemde Mısır'ın en ünlü kadını ve bu tarihî ülkenin zalim ve kan içici imparatoru Firavun'un eşiydi. Bugün Firavun'un insanlık tarihine kendi adıyla geçen akıl almaz zulüm ve adaletsizliklerini bilmeyen, işitmeyen yoktur. Onun için Firavunun zulümlerini teferruatlıyla anlatmaya gerek görmüyoruz. Firavun da Bâbil padişahı Nemrud gibi hem tanrılık iddiasında bulunuyor, hem de halkın duygularını sömürerek geleneksel put inancını korumaya çalışıyordu.

Halkın geri kalmışlık ve cehaletinden faydalanan Firavun, sadece ilahlık iddiasında bulunmakla kalmadı, işi daha da ileri götürerek "ilahların ilahı" olduğunu söyledi. "Dedi ki: Sizin en yüce Rabbiniz benim."[1]

Bu yatak baska yatak

Gayet rahat, şık, kullanışlı bir yatak gibi görünüyor değil mi?




İşin aslını sonraki karede öğreniyoruz ve afiyetle yiyenlere bakıyoruz:)



22 Eylül 2013

Rabita siir mujgan ses necla

çiçek
güzel çiçekler

Oka tıklayıp dinleyebilirsiniz



Rabıta



Kaç âminle bitecek ruhumdaki açlığım? 
Tek bir şey öğrenmiştim, o da; mutlak hiçliğim


Günlerim sıra ile gidiyorken idama
Mevsimlerden Yunus’un önünde kapı çaldım
Kırık camlar gibiyken, c/emre doldu odama
Temiz başlangıç için önce bir abdest aldım
"Ekber Allah" diyerek âlemi seyre daldım


21 Eylül 2013

Necip fazil sakarya siiri tahlili

New Page 1

"SAKARYA TÜRKÜSÜ"
ÜZERİNE BİR TAHLİL DENEMESİ
İbrahim TÜZER


Türk Milleti'nin bağımsızlığını kazanmasında en önemli dönüm noktalarından birisini teşkil
eden Sakarya Savaşı'nın şiirimize, geniş bir şekilde akseder. Üç hafta geceli gündüzlü çetin bir şekilde devam eden
savaşı ve bu savaşta cansiperane mücadele veren kahraman ordumuzu anlatan pek çok şiir
vardır.

Necip Fazıl'ın 1949 yılında kaleme aldığı Sakarya Türküsü'nün,bu nehir ve savaş etrafında
yazılan şiirler arasında,muhteva bakımından değişik ve önemli bir yeri vardır. Sakarya'yı
konu alan birçok manzumede söz konusu olan savaş, Necip Fazıl'ın bu şiirinde yer almaz.
Onun şiirinde cansiperane çarpışan ordular ve muhteşem başarılar kazanan "Mehmetçik"de
yoktur. Şair, şiirinde bunların yerine birçok sosyal meseleyi ele alır. "Mehmetçik"ten değil de,
onun kaynağını teşkil eden ve şairin işaret ettiği meselelere çözüm getirecek olan Türk
gençliğini söz konusu eder. Sakarya nehri de şiirde bu gençliğin sembolü olarak yer alır.
Necip Fazıl
pek çok şiirinde, dış dünyadan alman bir objeden hareket ederek, iç âleme veya
cemiyetin problemlerine yönelir. Obje, şairi ifade etmek istediği duygu üzerinde duracağı
düşünce ve fikirlere götürecek bir vasıta mahiyetindedir?(1) Sakarya Türküsünde de aynı
özellik görülmektedir. Burada Sakarya Nehri obje olarak karşımıza çıkar.

Şair, evvelâ şiirine vermiş olduğu isim ile dikkatleri çeker. Şiirin başlığında yer alan "Türkü"
kelimesi önemli bir özellik göstermektedir.
Bilindiği üzere türkülerin sosyal yeri çok derin ve önemlidir. Ferdin kendi duyumlarından, toplum duyumlanna, değerlerine ve yaşam
biçimlerine kadar türküler, topyekün söylenen bir ses özelliği taşırlar ve nesilden nesile
aktarılarak dilden dile dolaşırlar. Şair de yazmış olduğu şiirinin tam manası ile anlaşılıp
sevilen, kabullenilen ve hayata geçirilen bir türkü gibi dilden dile dolaşmasını ister.

19 Eylül 2013

Etkili guzel sozler4


301- "Bir merhaleden güneşle derya görünür,
Bir merhaleden her iki dünya görünür,
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Geçmiş gelecek, cümlesi rüya görünür.."
Yahya Kemâl Beyatlı
302- "Sana emanet edilen şeyi iyi sakla, birinin hıyanetine uğradığın zaman hoşgör. Ve hıyanete hıyanetle karşılık verme.."
Hz. Muhammed
303- "Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir..."
Hz. Ebubekr
304- "Bir gerçeği savunurken, önce kendimiz inanmalıyız, sonra da başkalarını inandırmaya çalışmalıyız.."
Hz. Ali



18 Eylül 2013

Anton cehov eserleri1 besleme

BESLEME

Geceyarısı. On üç yaşındaki besleme Varka, beşiği sallarken bir yandan da uykulu bir ninni tutturmuş, mırıldanıyordu:

Uyusun da büyüsün, ninnii, Tıpış tıpış yürüsün, ninnii...

Meryem Ana tasvirinin önünde küçük, yeşil bir lâmba yanıyor. Odanın bir başından öteki başına gerili ipte, kurumaları için kundak bezleri, iri, kara pantolonlar asılı. Lâmbanın ışığı, tavanda geniş, yeşil bir yuvarlak çizmiş, kundakların, pantolonların uzun gölgeleri sobanın, beşiğin, Varka' nın üstüne düşmüş... Lâmbanın ışığı titreştiğinde tavandaki yuvarlak ile gölgeler canlanıyor, rüzgârdanmış gibi dalgalanıyorlar. Boğucu bir hava var içeride. Koyu bir lahana çorbası ve kösele kokusu sarmış her yanı.

14 Eylül 2013

Neden blog

bilim, din, bitkiler, sağlık, kitap, moda, serbest, yazılarım, yemek tarifleri, ünlü yazar ve şairler, şiir tahlili, şiirlerim,siir,blog yaşama dair...



En öncesinde zamanımı verimli ve eğlenceli geçirmek için zevk alabildiğim uğraşları buluyorum. Boş zaman diye bir şey yok aslında da genel bir tabir olduğu için çalışma hayatımızdan arta kalan zaman diyeyim, işte bu vakitleri blogla değerlendirmek istedim. 

İnsan farklı faaliyetlerle meşgul olunca yorulsa bile yorgunluğunu anlamıyor. Birbirinden farklı alanlarda bazı uğraşlar edinerek (eğer bulabilirsem) boş zamanlarımı değerlendiriyorum.

En eğlenceli kısmı da blog düzenlemeleri yaparken HTML  CSS vs bilgisi, temalarla oynamayı öğrenmek ve bunları uygulamak oluyor. Bazen boz yap yeniden başla çok yaptım. Şu aralar SEO üzerinde araştırma yapmaya başladım. Çünkü analizlerde sitede bazı hatalar çıkıyor, onları çözmek için de SEO kursları diye bir site buldum.

Artık düzeltir miyim, yoksa hepten bozar mıyım? Zaman gösterecek. Konuda uzman olanlara mutlaka basit geliyordur bu düzenlemeler. Öğrenince bana da öyle gelecektir eminim.

İyi bloglamalar...


1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...