tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2021

Lafı gediğine koymak tabiri

 Laf Böyle Sokulur veya Lafı gediğine koymak

altta bunun en güzel tarihi örneklerini okuyacaksınız.

08 Mayıs 2021

Osmanlı Çeşmeleri

 


Osmanlı Çeşme Kültürü

Osmanlı Medeniyetine Su Medeniyeti de denilmektedir. Su kanalları, Köprüler, maslaklar,  hamamlar, çeşmeler inşa ederek insanın olduğu her köşeye suyu taşımışlardır.

Safranbolu fotograflar

 

FOTOĞRAFLARIN ÜZERİNE TIKLAYIP BÜYÜTEBİLİRSİNİZ



05 Mayıs 2021

Silivri yoğurtçusu fotograf Ara Güler



BÜYÜTMEK İÇİN FOTOGRAFIN ÜZERİNE TIKLAYIN



 SİLİVRİ YOĞURTÇUSU

Fotoğraf: Ara Güler

"Seyyar satıcıların çoğu genellikle Türk veya Arnavut'tu, ama Silivri yoğurtçuları hep Rum'du. Bunun nedeni herhalde Marmara Denizi’nin kuzey sahillerindeki köylerin hep Rum köyü olmasıydı. Silivri’de Sinod üyesi olan bir piskopos bile vardı.

Bu yoğurdu 5.5 okkalık (7.04 kilo), daire şeklinde, yaklaşık 6 cm derinliğindeki tepsilerde satıyorlardı. Yoğurdun üstü yağlı kaymak tabakasıyla örtülüydü. Yoğurtçu “Silivri yoğurdu) diye bağırarak mahalleleri dolaşırdı. Sırığın her iki ucundan sarkan dört ip yine daire biçimli tablalara bağlıydı. Bunların üzerinde de 8 ya da 10 tepsi yoğurt bulunurdu. Silivri yoğurtçusu gerçek bir yük taşıyordu: 56.32kilo.

Tepsi sayısı 10 olunca yük daha da artıyordu. Tepsilerin ağırlığını, sırığı, tablaları, tartıyı ve ağırlıkları da eklersek yoğurtçunun yükü 80 kiloya varıyordu. Yoğurtçu bu yükle yokuşlu sokaklara tırmanarak fukaraların besinini satıyordu.

Silivri yoğurdu çok lezzetliydi; şeker, tatlı gibi şeyler eklenmeden ekmekle yenebiliyordu. Yoğurtçunun servis tekniği çok ilginçti. Bu teknikle istediği kadar yoğurdu alır, tenekede kalan yoğurt da bozulmazdı. Yoğurdu12cm kadar genişliği olan küçük bir kürekle alır, sonra yine bu kürekle yoğurdun yüzeyini düzleştirirdi. Önemli olan yoğundun yüzeyini yatay bırakmaktı."

(Haris Spataris, Fenerden anılar, kitabından 1910)

Düğmeli evler Toroslar

 DÜĞMELİ EVLER

Antalya'nın Toroslar üzerindeki ilçeleri Akseki ve İbradi (Akseki-İbradı Havzası)'da görülen "Düğmeli Evler" coğrafi koşulların yerel malzemeyle harmanlandığı eşsiz mimari yapılardır. Akseki-İbradi Havzası'nda karşımıza çıkan geleneksel "Düğmeli Duvar Tekniği", sadece konutlarda uygulanan bir teknik olmayıp han, medrese, okul, cami gibi yapılarda da görülmektedir. 

Düğmeli Duvar Tekniği, moloz taş ve ahşap malzemeden oluşur. Bu duvar örgüsü, genelde harç kullanılmadığından kuru duvar olarak adlandırılır. Harç kullanılmadığı için taşların üst üste sağlam bir şekilde örülmesini sağlamakla birlikte dağılmasını da iki/üç sıra taş örgü içerisinde (40-60 cm) kullanılan ahşap hatıllar önlemektedir. Bu ahşap hatıllarda bölgede sıklıkla görülen Sedir ağaçları kullanılmıştır. 

Duvar boyunca yatay olarak uzanan ahşap hatıllar, alttan ve üstten kertme yöntemi ile birbirine oturtulur ve yerel taşlar oluşturulan bu ahşap iskeletin içine dizilir. İşte duvar örgüsü dışında kalan ahşap hatılların çıkıntılarına halk tarafından "düğme" (hatıl-düğme /piştuvan) adı verilmiştir. Yapı örgüsü tamamlandıktan sonra dıştan ve içten sıva uygulamasıyla izolasyon sağlanmaktadır. Dışı sıvasız yapılar da bulunmakta olup bu evler yapboz gibidir. Dışa çıkıntılı düğmeler, aynı zamanda bir merdiven görevi görür ve kuru duvarda (harç kullanılmadığı için bozulan yerler) oluşan bozulmalar bu merdiven sayesinde kolayca ulaşım sağlanarak tekrar örülür. 

Öte yandan ülkemizde yalnızca Akseki-İbradi Havzası'na has bu evler; doğanın, coğrafi koşulların ve yerel üslubun özgün bir teknikte buluşması ile oluşturulmuştur. Antalya Kültür  Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile 2008 yılında koruma altına alınan konutların çoğu ne yazık ki günümüzde ayakta durabilecek durumda değildir. Restore edilen yapıların yanında her geçen gün daha fazlasıyla yıkıma uğrayan evlerle birlikte kültürel kimlik de yok olmaktadır. 

sanattarihiplatformu  FOTOĞRAFLAR DEVAMINDA

Tarihi yapı ve mekanlardan

 RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ


Hürrem Sultan Çeşmesi
Yapım: Haseki Hürem Sultan
Yapım Yılı 1557-Mimar: Mimar Sinan-Fatih-İstanbul

18 Nisan 2021

Sakız adası tarihi


 Sakız Adasının Tarihi 

Geçmişten Günümüze Sakız Adası Tarihi 

Prehistorik yıllarda Sakız Adası 


Buluntular ve araştırmalar Sakız Adası’nda Neolitik çağlardan

 (M.Ö 6000-M.Ö.1100) beri gelişmekte olan ekonomik ve kültürel yaşamın bulunduğunu ispatlamaktadırlar. 

12 Nisan 2021

47 Ronin Olayı


 Bu olay Japon Kabuki tiyatrosunda da ”Kanadohon Chuşingura” adlı bir oyunla sahnelenmektedir. Peki olayın aslı tam olarak nasıl gelişmişti;

22 Aralık 2013

osmanlida okula ilk adim





 OSMANLI'DA OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLAR İÇİN DÜZENLENEN 500 YILLIK GELENEK: 


"AMİN ALAYLARI"


Osmanlı Devleti’nde çocuklar olgunlaşma durumlarına göre, 4 ila 7 yaş arasında Sıbyan Mektebinde ilk eğitimlerine başlardı. Bu okulların çoğu, camilere bitişik olarak inşa edilirdi. Bu mekteplerde eğitime başlayan çocuklar için 14. Yüzyıl’dan 19. Yüzyıl sonlarına kadar çeşitli merasimler düzenlenmekteydi. Bu merasimlerin en önemlisi ise Amin Alayları idi.

osman gazinin vasiyeti





 OSMAN GAZİ'NİN, OĞLU ORHAN GAZİ'YE NASİHATİ (VASİYETİ)


"Ey oğul! Her işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya (farzlara) dikkat, din ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini; dikkatli olmayan, itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük günahlardan kaçınmayan, helala-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme!.. Zira yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz. Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz.



28 Kasım 2013

menderesin idami


 alıntı

Menderes idam sehpasını görünce ne yaptı?

Beyazlara bürünmüş Menderes'in hafızalardan çıkmayan halini çeken isim, o günleri tüm dehşetiyle anlattı."Sehpaya çok rahat çıktı. İlmeği geçirirken resim çektim. Daha sonra hoca "Tekbir getirelim" dedi. Beraber tekbir getirdiler. Sonra Menderes ipte dönmeye başladı."

Bu sözler o dönem Menderes'in idamı sırasında idam fotoğraflarını çeken İsmail Şenyüz'e ait.

21 Kasım 2013

safranbolu evleri



 detay fotolar yazının devamında

 Safranbolu Evleri, Türk kent kültürünü en iyi biçimde yansıtan en önemli miraslarımızdan biridir. 18, 19 ve 20. yüzyılın başlarında yapılmış olan 2000 civarındaki geleneksel Türk evlerinin çoğunluğu koruma altındadır.


Şehir kale, alışverişin kalbi çarşı, Akçasu, Gümüş, Musalla, Kale altı ve Tabakhane semtlerinden meydana gelmektedir. Şehrin bu kesimi iklim etkilerinden korunmuş olan alçak rakımlı iki vadi arasındadır. Evler birbirine yakın ve sokakları dardır.

07 Ekim 2013

israilin teror politikasi



 FİLİSTİN

İşgalci İsrail Yönetiminin Terör Politikası

Hazırlayan: Abdulaziz Tarhan

Osmanlı döneminde 400 yıl boyunca farklı din, dil ve kültürlere sahip halkların, huzur ve güvenlik içinde yaşadıkları Filistin topraklarında, yıllardır büyük bir kargaşa ve zulüm yaşanmaktadır. Bugün hala tüm acımasızlığı ile devam eden katliam ve kıyımlar, bölgenin İngiliz hakimiyetine girmesi ile başlamış ve bağımsız bir Yahudi Devleti'nin kurulması ile iyice hız kazanmıştır.

03 Ekim 2013

ilk turkce gazete




İstanbul'da önceleri haftalık, daha sonra düzensiz aralıklarla yayımlanan ilk Türkçe resmi gazetedir. Umur-u dahiliye, umur-u hariciye, mevad-ı askeriye, fünun, tevcihat-ı ilmiye, ticaret ve es'ar olarak altı bölümden oluşan gazete Fransızca, Arapça, Rumca ve Ermanice dillerine çevriliyordu. Halkı eğitmek ve devlet kararlarını duyurmak amacıyla çıkarılmıştır (1 Kasım 1831 - 4 Kasım 1922).

01 Ekim 2013

ilk insan haklari mahkemesi


 İLK İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ


    Hicretin 17. senesinde Halife Hazreti Ömer, ziyaretçi çokluğundan dolayı Resulüllah'ın mescidini genişletmek istemişti. Bunun için Türbe-i Saadet'in etrafındaki arsaları istimlak edip mescide katması gerekiyordu.

    Çevredeki arsa ve ev sahiplerine tekliflerde bulundu:
    - Evinizi, arsanızı Resulullah'ın mescidini genişletmek için satın almak istiyorum. Kimse malına değerinden aşağısını vereceğimi sanmasın. Herkes kıymetini söylesin, gönlünden geçirdiği fiyatı bildirsin. Resulullah'ın mescidine zorla alınmış arsa ilave etmeyi düşünmüyorum.


29 Eylül 2013

Sodom ve gomerenin son gunu

 

SODOM ve GOMERE'NİN SON GÜNÜ

    Hz Lût (a.s), Arap yarımadasını puta tapıcılıktan alıkoymak, ortaksız ve tek bir Allah'ı tanıtmaya çağıran ve bu mukaddes yolda büyük başarılar kazanan Hz. İbrahim'in amcasının oğludur. Ömrü ve peygamberliği bugün Ürdün devletinin sınırları içinde bulunan Lût gölü çevresinde geçmiştir. Günümüzde tuzlu suların doldurduğu orta büyüklükte olan su saha, eskiden toprakları oldukça verimli bir vadi idi ve o günün önemli şehirlerini sinesinde barındırıyordu. Bu şehirlerin ikisinin adını bugün de biliyor ve yapılan ilmi kazılar sonunda izlerine rastlıyoruz.

    Şehirler; Şezum (Sodom) ve Omore (Gomore) şehirleridir.
    Hz. Lût (a.s) Şezum şehrinde oturuyordu. Şimdi size bu çevrenin ve bu çevrede dosdoğru Allah yolunun sözcülüğünü ve yılmaz mücadelesini yapan Hz. Lût'un son günlerine ait bir hikayeyi kısaca anlatacağız...


19 Eylül 2013

Etkili guzel sozler4


301- "Bir merhaleden güneşle derya görünür,
Bir merhaleden her iki dünya görünür,
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Geçmiş gelecek, cümlesi rüya görünür.."
Yahya Kemâl Beyatlı
302- "Sana emanet edilen şeyi iyi sakla, birinin hıyanetine uğradığın zaman hoşgör. Ve hıyanete hıyanetle karşılık verme.."
Hz. Muhammed
303- "Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir..."
Hz. Ebubekr
304- "Bir gerçeği savunurken, önce kendimiz inanmalıyız, sonra da başkalarını inandırmaya çalışmalıyız.."
Hz. Ali



1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...