Laf Böyle Sokulur veya Lafı gediğine koymak
altta bunun en güzel tarihi örneklerini okuyacaksınız.
şiir, edebiyat, bilim teknik, moda, sağlık, müzik, tarih, yemek, gezi, belgesel, sanat, hobi, inanç
Laf Böyle Sokulur veya Lafı gediğine koymak
altta bunun en güzel tarihi örneklerini okuyacaksınız.
Osmanlı Çeşme Kültürü
Osmanlı Medeniyetine Su Medeniyeti de denilmektedir. Su kanalları, Köprüler, maslaklar, hamamlar, çeşmeler inşa ederek insanın olduğu her köşeye suyu taşımışlardır.
Fotoğraf: Ara Güler
"Seyyar satıcıların çoğu genellikle Türk veya Arnavut'tu, ama Silivri yoğurtçuları hep Rum'du. Bunun nedeni herhalde Marmara Denizi’nin kuzey sahillerindeki köylerin hep Rum köyü olmasıydı. Silivri’de Sinod üyesi olan bir piskopos bile vardı.
Bu yoğurdu 5.5 okkalık (7.04 kilo), daire şeklinde, yaklaşık 6 cm derinliğindeki tepsilerde satıyorlardı. Yoğurdun üstü yağlı kaymak tabakasıyla örtülüydü. Yoğurtçu “Silivri yoğurdu) diye bağırarak mahalleleri dolaşırdı. Sırığın her iki ucundan sarkan dört ip yine daire biçimli tablalara bağlıydı. Bunların üzerinde de 8 ya da 10 tepsi yoğurt bulunurdu. Silivri yoğurtçusu gerçek bir yük taşıyordu: 56.32kilo.
Tepsi sayısı 10 olunca yük daha da artıyordu. Tepsilerin ağırlığını, sırığı, tablaları, tartıyı ve ağırlıkları da eklersek yoğurtçunun yükü 80 kiloya varıyordu. Yoğurtçu bu yükle yokuşlu sokaklara tırmanarak fukaraların besinini satıyordu.
Silivri yoğurdu çok lezzetliydi; şeker, tatlı gibi şeyler eklenmeden ekmekle yenebiliyordu. Yoğurtçunun servis tekniği çok ilginçti. Bu teknikle istediği kadar yoğurdu alır, tenekede kalan yoğurt da bozulmazdı. Yoğurdu12cm kadar genişliği olan küçük bir kürekle alır, sonra yine bu kürekle yoğurdun yüzeyini düzleştirirdi. Önemli olan yoğundun yüzeyini yatay bırakmaktı."
(Haris Spataris, Fenerden anılar, kitabından 1910)
DÜĞMELİ EVLER
Antalya'nın Toroslar üzerindeki ilçeleri Akseki ve İbradi (Akseki-İbradı Havzası)'da görülen "Düğmeli Evler" coğrafi koşulların yerel malzemeyle harmanlandığı eşsiz mimari yapılardır. Akseki-İbradi Havzası'nda karşımıza çıkan geleneksel "Düğmeli Duvar Tekniği", sadece konutlarda uygulanan bir teknik olmayıp han, medrese, okul, cami gibi yapılarda da görülmektedir.
Düğmeli Duvar Tekniği, moloz taş ve ahşap malzemeden oluşur. Bu duvar örgüsü, genelde harç kullanılmadığından kuru duvar olarak adlandırılır. Harç kullanılmadığı için taşların üst üste sağlam bir şekilde örülmesini sağlamakla birlikte dağılmasını da iki/üç sıra taş örgü içerisinde (40-60 cm) kullanılan ahşap hatıllar önlemektedir. Bu ahşap hatıllarda bölgede sıklıkla görülen Sedir ağaçları kullanılmıştır.
Duvar boyunca yatay olarak uzanan ahşap hatıllar, alttan ve üstten kertme yöntemi ile birbirine oturtulur ve yerel taşlar oluşturulan bu ahşap iskeletin içine dizilir. İşte duvar örgüsü dışında kalan ahşap hatılların çıkıntılarına halk tarafından "düğme" (hatıl-düğme /piştuvan) adı verilmiştir. Yapı örgüsü tamamlandıktan sonra dıştan ve içten sıva uygulamasıyla izolasyon sağlanmaktadır. Dışı sıvasız yapılar da bulunmakta olup bu evler yapboz gibidir. Dışa çıkıntılı düğmeler, aynı zamanda bir merdiven görevi görür ve kuru duvarda (harç kullanılmadığı için bozulan yerler) oluşan bozulmalar bu merdiven sayesinde kolayca ulaşım sağlanarak tekrar örülür.
Öte yandan ülkemizde yalnızca Akseki-İbradi Havzası'na has bu evler; doğanın, coğrafi koşulların ve yerel üslubun özgün bir teknikte buluşması ile oluşturulmuştur. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile 2008 yılında koruma altına alınan konutların çoğu ne yazık ki günümüzde ayakta durabilecek durumda değildir. Restore edilen yapıların yanında her geçen gün daha fazlasıyla yıkıma uğrayan evlerle birlikte kültürel kimlik de yok olmaktadır.
sanattarihiplatformu FOTOĞRAFLAR DEVAMINDA
RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ
Sakız Adasının Tarihi
Geçmişten Günümüze Sakız Adası Tarihi
Prehistorik yıllarda Sakız Adası
Buluntular ve araştırmalar Sakız Adası’nda Neolitik çağlardan
(M.Ö 6000-M.Ö.1100) beri gelişmekte olan ekonomik ve kültürel yaşamın bulunduğunu ispatlamaktadırlar.
Bu olay Japon Kabuki tiyatrosunda da ”Kanadohon Chuşingura” adlı bir oyunla sahnelenmektedir. Peki olayın aslı tam olarak nasıl gelişmişti;
1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...