Râzı
Gayret göster yolunda bestecim haydi gayret!
Arzın gönül gözünde işte makam-ı hayret!
Kalbe nur değdiğinde nefes alırken beden
Mânâ bestecisine güneş doğdu anîden
Mine'l aşk şarkısına ışıktan nota kaptı
Mantığı mağlûp eden gönlün yoluna saptı
Korkusu bıçaklandı pak şarabı içince
Felsefeyi bıraktı saf sevgiyi seçince
Aklı göklere aktı makamına geçince
Sûfinin aşkı buydu, mahbubun inandığı
Nur giyinen göklerin iştiyakla andığı
Maşuk, gönüllü bindi bakır tüylü Simurg'a
Semâdaki dansları diriliş mevsiminden
Birleşerek yükseldi, sanki tek bir omurga
Kerâmeti, Allah'ın Rahman olan isminden
Yeşil kentin uğruna vazgeçerken cisminden
Şems'e gök olmak için Rabb'i çokça anandı
Aşk doğuran evrenin cezbesine inandı
Od ve su zifafında cenindeyken yanandı
Karun olsa ne olur vücudun harabesi?
Damla damla süzülür gözünün hazinesi
*Yeryürek gemisinde eli açık semazen
Cömertlik savaşında gösterdikçe tahammül
İbrahim sofrasıyla kuruldu gökte düzen
Vuslatla bitti valsi, güldü gülzârdaki gül
İsrafil nefesinin sırrından bu tahayyül
Lütuftu göğsündeki belâ yüklü kurdele
Tövbenin ızdırabı gözündeki mor hale
Keder kanı akıttı kalbindeki şelale
Çilenin rüzgârında râzıdır savrulmaya
Râzıdır âşık olan aklından vurulmaya
Müjgân Akyüz Dündar