türkü sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkü sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Şubat 2023

Gesi Bağlarında Dolanıyorum

Gesi Bağlarında Dolanıyorum


Kayseri-Ahmet Gazi Ayhan-Muzaffer Sarısözen


(Of) Gesi Bağları'nda Dolanıyorum
Yitirdiğim Yarimi Aman Aranıyorum
Bir Çift Selamına Güveniyorum

Gel Otur Yanıma Hallerimi Söyleyim
Halimden Bilmiyor Ben O Yari Neyleyim

(Of) Gesi Bağları'ndan Gelsin Geçilsin
Kurulsun Masalar Rakı Konyak İçilsin
Herkes Sevdiğini Alsın Seçilsin

Atma Anam Atma Şu Dağların Ardına
Kimseler Yanmasın Anam Yansın Derdime

(Of) Gesi Bağları'nda Üç Top Gülüm Var
Hey Allah'tan Korkmaz Sana Bana Ölüm Var
Ölüm Varsa Şu Dünyada Zulüm Var

Gel Otur Yanıma Hallerimi Söyleyim
Halimden Bilmiyor Ben O Yari Neyleyim



Mustafa Kayseri’nin Gesi ilçesinde yaşayan yoksul bir ailenin oğludur. Her yıl olduğu gibi bu yılda İstanbul’a gidecek, yazın çalışıp kazanacak ve kışın ailesiyle yiyecektir. Biner kara trene ve varır İstanbul’a. Oldukça zor ve parasız geçen haftaların ardından bir bina inşaatında işe başlar. O kadar becerikli ve çalışkandır ki, inşaat sahibinin dikkatini çeker. Aylarca çalışıp para kazandıktan sonra inşaat sahibi çeker Mustafa’yı ve ona evli olup olmadığını sorar. Evli olmadığını öğrendiğinde ise Annesiyle yaşayan Leyla’yı önerir Mustafa’ya. Leyla annesi ve 5 kardeşiyle yaşayan yoksul bir ailenin güzeller güzeli kızıdır. Mustafa’yla tanıştıktan sonra Leyla, Mustafa’nın memleketi Kayseri’ye gitmeye ikna olur. Gez zaman git zaman Mustafa ve Leyla Gesi’de bulunan Mustafa’nın ailesinin yanına yerleşirler. Ancak Leyla İstanbul’dan sonra buraya alışamaz. Mustafa’nın kız kardeşleri ve anası Leyla’yı bir türlü sevemez ve ona kötü davranırlar. Bunu farkeden Mustafa ise “Sık dişini birkaç mevsim sonra İstanbul’a gideceğim ve iş bulacağım. Sonrada bir ev bulunca seni yanıma alacağım ve İstanbul’da yaşayacağız” der Leyla’ya. Zaman geçer Mustafa İstanbul’a gider, Leyla’da başlar beklemeye. Ama Mustafa’dan bir türlü güzel haber gelmiyor, Mustafa’nın anası ve kardeşleri sürekli Leyla’ya baskı yapıyordu. Bir süre sonra Leyla, İstanbul’da birlikte yaşadığı anasının da ölüm haberini alınca yıkılır ve bu türkünün sözlerinin de geçtiği ağıdı yakar;




Mesleğim mimarlık. 15 yıl mimar olarak çalıştıktan sonra öğretmenliğe geçtim. Hobi olarak resim, şiir, edebiyat, el işleri ile ilgileniyorum.

Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri


Kırşehir-Muharrem Ertaş-TRT İstanbul


Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri,
Ağır Ağır Giden Eller Bizimdir.
Arap Atlar Yakın Eder ırağı,
Yüce Dağdan Aşan Yollar Bizimdir.


Belimizde Kılıcımız Kirmani,
Taşı Deler Mızrağımın Temreni.
Hakkımızda Devlet Etmiş Fermanı,
Ferman Padişahın,Dağlar Bizimdir.

Dadaloğlu'm Birgün Kavga Kurulur,
Öter Tüfek Davlumbazlar Vurulur.
Nice Koçyiğitler Yere Serilir,
Ölen Ölür, Kalan Sağlar Bizimdir.


Hikayesi



Avşarlar, XIX. yüzyılda Güneyde yazın Zamantı Çayı kıyılarında, kışın da Çukurova’da Ceyhan nehrinin sol kıyısında yaşayan Türk oymağıdır. Bu yüzyılda Anadolu’yu gezen Avrupalılar, yoksul fakat asil ruhlu ve namuslu olarak vasıflandırdıkları Türk milletinin ölmekte, fena idareciler elinde mahvolmakta olduğunu söylüyorlardı. Yine bu seyyahlara göre, aynı ülkede yaşayan hıristiyanlar ise müreffeh bir hayat sürmekte, Türklerin nüfusunun azalmasına karşılık onlarınki gittikçe çoğalmakta idi. Bu şartlar birçok oymakların olduğu gibi Avşarların da kovgunlar yapıp, ticaret kafilelerini soymalarına sebeb oluyordu. Fakat Tomarza’daki Ermeni piskoposunun Moltke’ye söylediği gibi Avşarlar da baştan başa haydutlardan mürekkep bir oymak değil idi. Aralarındaki ipsiz ve sapsızlar kendi oymak halkının da düşmanı olup onlar tarafından da takip olunuyorlardı. Bu devir, Avşarlar’ın al vur devri olarak tanımlanır.

Bu sıralar birçok oymaklar gibi devletin iskan emirlerini dinlemezler. Kendilerinden yaylak yurtlarında devamlı olarak kalmaları istenir. Buna karşı çıkarlar. Bunun üzerine Çukurova’daki bütün yolsuzlukları ve aksaklıkları ortadan kaldırmak üzere Cevdet Paşa’nın kurup Derviş Paşa kumandasına verdiği Fırka-i İslahiyye 1865 yılında onları yaylak ve kışlaklardan birinde yerleşmeğe mecbur eder. Avşarlar Tecirli ve Cerit gibi oymakların aksine yaylakta yerleşmeyi kabül eder ve bu kararları Fırka-i İslahiyye’nin ileri gelenlerince de kabül edilir. Ne yazık ki o sıralar bunların kabül ettikleri yaylaklarına Kafkasya’dan muhacır olarak gelen Çerkesler yerleştirilirler. Avşarlar bu sebepten verimsiz ve dağlık dar topraklarda yerleşmek zorunda kalırlar. Yoksul Türk köyleri arasında katılırlar. (Ağıtlarındaki içlilik bu çaresizliğin ifadesidir) İşte bizim Dadaloğlu’ya ait bozlağımız Avşarların o al vur devrine ait güzel bir oymak türküsüdür.





Mesleğim mimarlık. 15 yıl mimar olarak çalıştıktan sonra öğretmenliğe geçtim. Hobi olarak resim, şiir, edebiyat, el işleri ile ilgileniyorum.

1=ipegin erkeğe haram olması 2=altının erkeğe haram olması 3=zina yapanın taşlanaraköldürülmesi 4=erkek ve kadinin sunnet edilmesi 5=kabir a...